İhale Yolsuzluğu Nedir? Nasıl Önlenir?
İhalelerde adil bir rekabet olması gerekir, ama bazen kurallar ihlal edilerek bazı firmalara haksız avantaj sağlanır. Bu durum "ihale yolsuzluğu" olarak adlandırılır. Yolsuzluk, tekliflerin gizlice değiştirilmesi, rüşvet verilmesi ya da karar vericilerin çıkarlarıyla yönlendirilmesi gibi şekillerde gerçekleşebilir. Sonuçta kamu kaynakları boşa harcanır ve güven kaybolur.
İhale Yolsuzluğunun Yaygın Şekilleri
En sık görülen yöntemlerden biri rüşvettir. Teklif veren firma yetkililere gizli ödemeler yapar ve böylece kazanır. Bir diğer yöntem ise "ayrıntılı şartname" düzenlemektir; sadece bir firmanın teknik kapasitesine uygun şartlar koyarak diğerlerini dışlamak. Ayrıca bazı durumlarda ihaleyi yürüten kişi ya da komisyon üyeleri, fiyatları düşük gösterip sonradan ek ücret talep eder. Bu taktikler, özellikle büyük inşaat, altyapı ve savunma projelerinde sıkça rastlanır.
Yolsuzluğu Önlemek İçin Ne Yapmalı?
Şeffaflık en etkili kalkanlardan biridir. İhaleler çevrimiçi platformlarda yayınlanmalı, tüm belgeler kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Tekliflerin değerlendirme süreci de izlenebilir olmalı; puanlama kriterileri önceden belirlenip sadece teknik ve fiyatal değerlere göre karar verilmelidir. Ayrıca denetim mekanizmaları güçlendirilmelidir; bağımsız denetçiler ihaleyi baştan sona kontrol etmeli ve raporlarını yayınlamalıdır.
İşletmeler de içinde bulundukları sistemden sorumlu olmalı. Etik kodları benimsemeli, çalışanlarına yolsuzluk riskleri hakkında eğitim vermeli ve şikayet kanallarını aktif tutmalıdır. Rüşvet teklifine maruz kalan bir çalışan, anonim olarak durumu bildirebilmeli; bu tür uygulamaların ortaya çıkma ihtimali azalır.
Vatandaşlar da gözlerini açık tutmalı. Şüpheli bir ihale gördüklerinde ilgili kurumlara haber vermek, yolsuzluğun engellenmesinde kritik bir adımdır. Medya ve sivil toplum örgütleri de bu konuda baskı yaratabilir; kamu ihalelerinin adil yürütülmesi için denetim raporlarını sık sık gündeme getirebilir.
Sonuç olarak ihale yolsuzluğu, sadece bir kaç kişinin çıkarını değil, toplumun bütününü etkiler. Şeffaf süreçler, sıkı denetimler ve etik kültür bu sorunun önüne geçmenin temel yollarıdır. Eğer bu adımları uygularsak, kamu kaynaklarını daha verimli kullanır ve güveni yeniden inşa ederiz.
Unutmayın, her ihalede dürüstlük bir seçim değil, zorunluluk olmalı. Bu yüzden ihale sürecinde şeffaflığı ve denetimi ön planda tutan adımları atmak, yolsuzluğa yer bırakmamak demektir.
Ekrem İmamoğlu aleyhine açılan üç ayrı dava, 2025'in farklı tarihlerine ertelendi. Bunlar arasında ihale yolsuzluğu, hakaret ve tehdit ile bilirkişiye yönelik sözlü suçlamalar yer alıyor. İmamoğlu, yargı süreçlerinde usulsüzlük eleştirisiyle duruşmalara katılmadı.