Ekrem İmamoğlu'nun Davaları Farklı Tarihlere Ertelendi: Yargı Maratonu Uzuyor

Ekrem İmamoğlu'nun Davalarında Kritik Ertelemeler
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı üç farklı dava, 2025 yılı içerisine yayılarak dikkatleri tekrar yargı süreçlerine çekti. Hem siyasi yasağa hem de uzun hapis cezalarına konu olabilecek bu dosyalar, İmamoğlu’nun siyaset sahnesindeki geleceği açısından da kritik öneme sahip.
- İhale yolsuzluğu (ihaleye fesat karıştırma) iddiasıyla açılan davada, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi duruşmayı 24 Ekim 2025 tarihine erteledi.
- İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik hakaret ve tehdit suçlamalarıyla ilgili 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 16 Temmuz 2025’e ertelendi.
- Bilirkişi S.B. hakkında söylediklerine ilişkin üçüncü dava ise 26 Eylül 2025’e bırakıldı.
Bunların her biri, özel gerekçelerle ertelendi ve savunma tarafı bu süreçleri, hukuk devleti ve adil yargılama ilkeleri bakımından tartışmalı buluyor.

Davaların Detayları ve Yansımaları
Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemin ihaleleriyle ilgili açılan davada, üç ila yedi yıl arasında hapis ve siyasi yasakla karşı karşıya. Savcılar, kamu ihalelerinin şeffaf yapılmadığını ve usulsüzlük olduğunu öne sürüyor. İmamoğlu cephesi ise bu yargısal yaklaşımın siyasi amaca hizmet ettiğini iddia ediyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik hakaret ve tehditle suçlandığı ikinci davada ise talep edilen ceza, iki yıl sekiz aydan başlayıp yedi yıl dört aya kadar çıkıyor. İmamoğlu, mahkemeye çıkmamayı tercih etti ve açıklamasında, duruşma sürecinde usulsüzlükler olduğunu vurguladı. Özellikle, iddiaların siyasi atmosferle bağlantılı olup olmadığı sorusu, kamuoyunda tartışılıyor.
Üçüncü dava ise bilirkişi S.B.’ye yönelttiği sözlerle bağlantılı. İmamoğlu ve avukatları, mahkeme yerinin Silivri’ye alınmasına ve bilirkişinin tarafsız olmadığı iddiasına tepki gösterdi, bu yüzden duruşmaya katılmadı. İmamoğlu, Haziran 2023’ten beri Marmara Cezaevi’nde tutuklu olmaya devam ediyor.
Süreçte dikkat çeken bir başka unsur ise davaların sıklıkla ertelenmesi ve duruşmaların bazen sürpriz bir şekilde farklı mahkeme salonlarına taşınması. Bu da, adil yargılama ve şeffaflık taleplerini daha çok gündeme getiriyor.
Türkiye’de siyasetçilerin yargılandığı davalar her dönem tartışma yaratıyor. İmamoğlu’nun süreçleri ise hem siyasi rekabetin hem de adalet mekanizmasının nasıl işlediğine dair örnek dosya olarak ön plana çıkıyor.