Hollanda Hükümeti, PVV'nin Sığınmacı Krizi Nedeniyle Çöküşte: Erken Seçim Kapıda

Hollanda Hükümeti Sığınmacı Sorunu Yüzünden Dağıldı
Hollanda siyaseti, uzun süredir konuşulan sığınmacı politikaları yüzünden tarihi bir krizin ortasında. 11 Haziran 2024'te aşırı sağcı Geert Wilders'ın liderliğini yaptığı Özgürlük Partisi (PVV), hükümet koalisyonundan resmen çekildi. PVV'nin talebi netti: Sığınmacı politikasında daha sert önlemler, göçün kısıtlanması, iltica arayanların reddedilmesi ve özellikle Suriyeli mültecilerin ülkeden gönderilmesi. PVV'nin 10 maddelik göç programı masaya kondu fakat diğer koalisyon ortakları bu taleplere imza atmaya yanaşmadı.
Wilders, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, 'Sığınma planlarımız için imza yok. Ana anlaşmada değişiklik yok. PVV koalisyondan ayrılıyor,' diyerek adımını net biçimde duyurdu. Bu karar, hükümetin Meclis'teki çoğunluğunu kaybetmesine neden oldu. Koalisyon; PVV'nin 37, liberal VVD'nin 24, yeni merkez parti NSC'nin 20 ve çiftçi hareketi BBB'nin 7 sandalyesiyle 150 sandalyeden 88'ine sahipken, PVV'nin ayrılmasıyla bu sayı 51'e düştü. Bunun üzerine Başbakan Dick Schoof istifa etmek zorunda kaldı ve ülkede teknokrat bir azınlık hükümeti kuruldu.
Erken Seçim Belirsizliği ve Sağ Blokta Çatlak
PVV'nin ayrılması sadece koalisyonu çökertmekle kalmadı, Hollanda'daki sağ blokta büyük bir kırılmaya da yol açtı. VVD lideri Dilan Yeşilgöz-Zegerius, Wilders'ı ihtiyaç duyulan istikrarı hiçe saymakla ve koalisyonun yerine kendi partisini öne koymakla suçladı. Yeşilgöz hızlı seçim çağrısı yaparken, mevcut sağcı politikaların korunması gerektiğini savundu.
Şimdi gözler, yeni seçimin tarihine çevrilmiş durumda. Reuters'ın aktardığına göre, siyasetin parçalı yapısı yüzünden Hollanda'da sandığın Ekim'den önce kurulması beklenmiyor. Kırılgan parlamenter yapı, seçimlerin ertelenmesi riskini artırıyor. Hükümetin düşmesi, ülkenin uzun süredir tartıştığı sığınmacı ve göç politikalarında da yeniden bir belirsizlik yarattı.
Mevcut siyasi atmosferde, PVV'nin geri adım atmaması, Avrupa genelinde yükselen aşırı sağ dalgasının Hollanda'ya yansıması olarak görülüyor. Koalisyonun dağılmasıyla ortaya çıkan yönetim boşluğu ülkede ciddi bir tartışma yarattı ve yeni hükümetin göç, ekonomik istikrar ve toplumsal uyumda nasıl bir yol haritası izleyeceği büyük merak konusu.