Atatürk Öğrenci Yurdu yenilendi: kapasite 3.555’e çıktı, odalar 44 m² oldu

7 katlı yeni kampüs: kapasite, oda tipleri ve günlük yaşam
İstanbul’un en eski öğrenci yurtlarından Atatürk Öğrenci Yurdu, üç yıllık kapsamlı yeniden yapımın ardından Cevizlibağ’da kapılarını yeniden açtı. Projeyi, İstanbul Valiliği bünyesindeki İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında yürüttü. Amaç netti: daha güvenli, daha modern ve öğrencinin ders temposuna uygun bir yaşam alanı.
Rakamlar yenilenmenin ölçeğini anlatıyor. Yurdun toplam kapalı alanı 43 bin metrekareden 110 bin metrekareye çıktı. Kat sayısı 5’ten 7’ye yükseldi. Kapasite 3.000’den 3.555 öğrenciye çıktı; ama bu artış, kişi başına düşen alanı kısmadan yapıldı. Tam tersine, oda büyüklükleri 16 metrekarelerden 44 metrekare seviyesine taşındı. Eski düzende dört kişinin paylaştığı küçük odalar yerini, tek kişilik veya üç kişilik daha ferah odalara bıraktı.
Yeni bloklar öğrencinin günlük ihtiyaçlarına göre tasarlandı. Her odada bağımsız banyo ve duş, kişiye özel çalışma masası, kilitlenebilir dolap, mini buzdolabı ve duvara monteli ekran bulunuyor. Katlarda sessiz çalışma odaları ve televizyon salonları ayrıldı; böylece dersle sosyalleşme alanları birbirine karışmıyor.
Güvenlik ve düzen tarafında da yeni bir sayfa açıldı. Oda girişleri kartlı sistemle kontrol ediliyor. Böylece hem giriş çıkışlar kayıt altına alınıyor hem de ortak alanların yönetimi kolaylaşıyor. Yurt, merkezi konumuyla da dikkat çekiyor; Cevizlibağ’daki kampüs, üniversitelere ve toplu ulaşıma olan yakınlığıyla şehirde vakit kazandırıyor.
Öğrencinin yaşam kalitesini yükselten başlıca yenilikleri bir arada görmek isteyenler için öne çıkan başlıklar şöyle:
- Kapasite: 3.000’den 3.555’e
- Toplam alan: 43.000 m²’den 110.000 m²’ye
- Kat sayısı: 5’ten 7’ye
- Oda boyutu: 16 m²’den 44 m²’ye
- Oda tipleri: tek kişilik ve üç kişilik
- Her odada: banyo/duş, çalışma masası, kişisel dolap, mini buzdolabı, duvara monteli ekran
- Katlarda: çalışma odaları ve TV salonları
- Girişlerde: kartlı erişim sistemi
Bu teknik yükseltmeler sadece konfor için değil, aynı zamanda depreme hazırlık standartlarına uyum için de yapıldı. İSMEP kapsamında inşa edilen yapılarda performans ve güvenlik kriterleri öncelikleniyor; bu da özellikle İstanbul gibi riskli bir kentte öğrenci yurtları için kritik bir başlık.

Gecikme, yönetim değişimi ve daha geniş bağlam
Açılış, planlanan 15 Eylül tarihinden 29 Eylül’e sarktı. Öğrenciler 27 Eylül’den itibaren giriş yapmaya başlayabildi. Gecikmenin ardında, yangına dayanıklı kapıların montajı ve kartlı geçiş sistemlerindeki uyarlamalar gibi son dokunuşlar vardı. Takvimdeki bu kayma, sadece Atatürk Yurdu’nu değil, Gülbahar Hatun Kız Öğrenci Yurdu’nu da etkiledi ve bazı yurtların kapanış tarihleri ötelendi.
Yenileme dönemi boyunca, odalarda bırakılan kişisel eşyalarla ilgili yaşanan bazı aksaklıklar soruşturma konusu oldu. Gençlik ve Spor Bakanlığı, incelemelerin ardından iki yurt müdürü ile bir müdür yardımcısını görevden aldı. Bu adım, hem sürecin şeffaf ilerlemesi hem de öğrencilerin haklarının korunması açısından önemli bir not olarak kayda geçti.
Yeni düzen, İstanbul’a dışarıdan gelen üniversiteliler için fazladan bir nefes alanı yaratıyor. Kentte kiralar ve özel yurt ücretleri son yıllarda sıkça tartışılıyor; bu tabloda, kamunun kapasite artışı öğrencinin bütçesine doğrudan yansıyor. Daha az kişiyle paylaşılan, çalışma düzenine uygun odalar, ders yoğunluğu yüksek bölümlerde okuyanlar için ciddi fark yaratacak.
Yurdun mimarisinde de günlük rutini kolaylaştıran detaylar öne çıkıyor. Tek noktadan giriş, kat bazlı ortak alan kurgusu ve odalara dağılan bireysel donanım, akşam dersten dönen bir öğrencinin ışığı açıp masasına oturmasına, duşunu hızlıca almasına ve eşyalarını güvenle saklamasına imkân veriyor. Bu basit görünen konforlar, sınav dönemlerinde odaklanmayı artırıyor.
İPKB’nin yürüttüğü İSMEP projeleri, sadece bir binayı yenilemekle kalmıyor; bakım ve işletme standartları da güncelleniyor. Kartlı erişimle tutulan verilerden temizlik ve teknik bakım planlarına kadar pek çok detay, işleyişin aksamasını önleyecek şekilde kurgulanıyor. Bu yaklaşım, kalabalık yurtların kronik sorunları olan gürültü, sıra ve ortak alan kullanımı gibi başlıklarda sürtünmeyi azaltıyor.
Önümüzdeki haftalarda asıl sınav, günlük kullanımda verilecek. Oda teslimleri tamamlandıkça internet altyapısı, sıcak su sürekliliği, ortak alan yoğunluğu gibi konular gerçek veri sunacak. Yönetimin bu geri bildirimleri hızlıca işleyip çözüm üretmesi, açılış kadar kritik. İlk haftalarda yapılacak küçük ayarlar, tüm eğitim yılına olumlu yansır.
Sonuçta tablo net: Yeniden inşa edilen bu kampüs, İstanbul’daki öğrenci barınmasına nitelikli bir seçenek daha ekledi. Kapasite arttı, ama asıl farkı kişi başına düşen alan ve oda içi donanım yarattı. Bu ölçekli dönüşüm, kamu yurtlarının “sadece bir yatakhane” olmaktan çıkıp, ders çalışmayı ve sosyal yaşamı dengeleyen birer kampüs uzantısına dönüşebileceğini gösteriyor.